NİÇİN HAYIR?

1 Ağustos 2010 Pazar

 
ÖNCELİKLE BEDRİ BAYKAM'A YAZILARINI SİTEMİZDE YAYINLAMAYA İZİN VERDİĞİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ...


NİÇİN HAYIR?
 Hayırlı işlere yakın olan ülke insanı; iyiden iyiye, Anayasa Değişikliği Halk Oylaması konusunda ilgili hale gelmiş bulunuyor.
            Evet diyebilmenin gerekçelerini, doğal olarak iktirdakilerin başı ve iktidar olmanın nimetlerinden yararlanabilen işbirlikçiler üstlenmiştir. O nimetlerden yararlanamayan sizlere de ‘Hayır!’ demek düşüyor. Ama, niçin hayır?
            “İnsan beşer, her zaman şaşar” demişler. Toplum vicdanı, çok kısa önce çekilen ızdırapları bile çabuk unutuyor. Unutup, yanılıp, şaşırmamanız için kısaca bir anımsatma yapmakta yarar görüyorum.
            Örneğin; Öncelkle12 Eylül Anayasası’nın öz çocuğu olarak, sivillik postunda otoriterliği amaçladığı için; Çoğulcu demokrasiyi değil, çoğunluk diktatörlüğünü yansıttığı için; 24 Ocak kararları kutsanarak 12 Eylül Darbesiyle hesaplaşılamayacağı için ‘Hayır!’ diyebilirsiniz.
Hukukun gereklerini değil sermayenin çıkarlarını gözettiklerinden, Küresel sermayenin istediği yargı-yürütme organizasyonu amaçlandığı ve evrensel ilkeleri değil, özel çıkarları öne aldığı için; Demokratik müzakereyle değil, kapalı kapılar ardında hazırlandığı için ‘Hayır!’ diyebilirsiniz.
“Statüko yıkılıyor!” haykırışlarıyla piyasanın ortodoksluğu örgütlendiğinden, halkın gerçek
değişim taleplerini boğmak için geliştirilen statükocu bir değişim programı olduğu için; Yürütmeye denetlenemeyecek bir güç verdiği, toplumu değil devleti güçlendirdiği için ‘Hayır!’ diyebilirsiniz.          
            Kadın, çocuk ve engelli haklarına ilişkin zaten yürürlükte olan uluslararası mevzuat reform diye yutturulduğu, kişisel verilerin korunmasına ilişkin zaten yürürlükte olan uluslararası mevzuat ile yerleşmiş mahkeme içtihatları reform diye sunulduğu için de ‘Hayır!’ diyebilirsiniz.
Gerekçeleriniz o denli çok ki!
Öncelikle vergi borçlularının yurt dışına çıkma hürriyeti gözetildiği için; Salt sendikaların aidat gelirlerini artırmaya yarayan düzenleme reform olarak sunulduğu için; Sendikaların üyeleri adına yargı mercilerine başvurmalarının anayasal dayanağı kaldırıldığı için; Kamu emekçilerinin grev hakkı mevcut düzenlemenin aksine engellendiği için; Toplu görüşme toplu sözleşme diye yutturulduğu için; Toplu görüşmede uyuşmazlık çıkması durumunda son karar merciinin kararlarına karşı yargı yolu kapatıldığı için; Grevde oluşan zararlardan sorumluluk sendikalardan alınıp işçinin sırtına yüklendiği için; Emekçilerin kendi mücadelesiyle kaldırdığı grev yasakları yeni kaldırılıyormuş gibi sunulduğu için; Emekçilerin hakları göz ardı edilip, onları denetim altında tutacak sendika bürokrasisi tavlanmaya çalışıldığı için; Orman arazilerinin, kıyıların, akarsuların satılması ve kiralanmasına, iş güvencesi ve kıdem tazminatının kaldırılmasına ilişkin düzenlemeler bu paketin kabulünü beklediği için; Kamu denetçiliğini talep edenlerin karşısına işlevsizliği ve tarafgirliği anayasal güvenceye bağlanmış bir kamu denetçisi çıkarıldığı için gerine gerine ‘Hayır!” çekebilirsiniz.
Kanunlarda zaten var olan mahkemelerin yerindelik denetimi yapamayacağına ilişkin hükmün anayasaya konulup, özelleştirme, deregülasyon ve kamu harcamalarının kısıtlanmasına ilişkin düzenlemeler yargı denetiminden çıkarılmak istendiği için; Özel yetkili mahkemeler hukuku katlederken askeri mahkemelerin yetkilerinin azaltılmasına reform dendiği için; Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğunu belirleyebilme ayrıcalığı yürütmeye verildiği için; Anayasa Mahkemesinde hukukçu bile olmayanların çoğunluğa ulaşması öngörüldüğü için de ‘Hayır!’ demeniz olanaklı.
Bilirim ben sizi! Hazır ‘Hayır!’ mühürüni elinize geçirmişken: Sayıştay bir mahkeme bile değilken Anayasa Mahkemesine gönderdiği üyeler artırıldığı için; “Anayasa şikayeti yolu” talep edenlerin karşısına işlevsizliği anayasal güvenceye bağlanmış bir “anayasa şikayeti yolu” çıkarıldığı için; “Anayasa şikayeti yolu”, insanların haklarına kavuşması amacıyla değil, davalarının sürüncemede kalması ve devletin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde mahkum olmaması amacıyla getirildiği için; YÖK’ün kaldırılması büyük çoğunluğun talebi iken Anayasa Mahkemesine gönderdiği üyeler artırılarak güçlendirildiği için; Bir yandan “askeri vesayet” denilip Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı’na Yüce Divan ayrıcalığı tanındığı için; HSYK’da Adalet Bakanının yetkileri artırıldığı için; Karar yetkisi idareye verilip, hakimler ve savcılar temsil ile avutulduğu için; Adalet Bakanlığı Müsteşarının HSYK’yı bloke etme ayrıcalığı kıskançlıkla korunduğu için; Terör ve güvenlik konsepti Adalet Bakanlığı Müsteşarı aracılığıyla HSYK’ya, hakim ve savcılara dayatıldığı için; Yargı bağımsızlığı olmadan hak ve özgürlükler korunamayacağı için, “Hakimlerin İktidarı” var denilip “İktidarın Hakimleri” ihya edildiği için; Özgürlük getirmeyip sadece özgürlüksüzlüğün uygulayıcıları değiştirilmek istendiği için de Halkoylaması günü seçim sandığına varırken, zarfa koyacağınız o renkli kağıtla “Hayır!” ediverirsiniz gayrı. Öyle değil mi?
BEDRİ BAYKAM




0 yorum:

Yorum Gönder

Teşekkürler...

 
Kemalist Kuvvet © 2011 | Designed by RumahDijual, in collaboration with Online Casino, Uncharted 3 and MW3 Forum
www.yuzde55.com