EMEKLİLERİ EŞİTLEMEK (!)

İnsanlığın 200 yıllık kavgası bunun için değil miydi? 
“Eşit işe eşit ücret”. 
Şimdi Meclis kürsüsünden dillendiriliyor. Ne güzel (!)
Söyleyen, geçmişi solcu olan bir milletvekili de değil üstelik. 
Kim?
AKP’nin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek… 
İşçi sınıfının parçası olan emekliler için söylüyor bunu.
Kıyamet mi yaklaştı ne?
18 milyon 512 bin 80 sigortalının, 12 milyon 654 bin 168’i işçi. SGK 2012 Eylül verileri böyle. Toplam işçi emeklisi ise, 4 milyon 263 bin 404 kişi. 
Toplam emekli sayısı, Bağ-Kur ve memur emeklileri ile beraber 9 milyon.
Türk-İş’in 2012 Kasım ayı araştırmasına göre, dört kişilik ailenin açlık sınırı 958, yoksulluk sınırı 3.121 lira… 
Kim bu 9 milyon?
Hele de Maliye Bakanı’nın hakkını savunduğu (!) işçi emeklisi 4 milyon 263 bin 404 kişi?
İçlerinde yoksulluk sınırı denilen 3.121 lirayı alan var mı? 
Emekliler, Türkiye’nin en çok ekmek yiyen kitlesi. Türkiye Emekli Profili Anketi böyle diyor.
Halk ekmek bayilerinin önündeki kuyruklara bakın. Tamamına yakını emeklidir. 3 kuruş daha ucuza ekmek alabilmek için, yaz-kış demeden, saatlerce ekmek arabasının yolunu gözlerler. 
Türkiye’nin en az et yiyen kitlesi de budur.
Yine bu ankete göre, emeklilerin yüzde 73,4'ünün, emekli maaşlarının dışında başka hiç bir gelirleri yok. 
Yüzde 84,4'ü ise, “maaşlarıyla geçinemediklerini” söylüyor. 
Bankalar Birliği’nin açıklamasına göre, son 5 yılda, 66 yaşın üzerinde kredi kullanan sayısı 95 bin 814 iken, 2011’de yüzde 424,08’lik artışla, 502 bin 147 kişiye yükselmiş.
Kullandıkları kredi miktarı ise 604 milyon 800 bin liradan, yüzde 632,14’lük artışla, tam 4 milyar 428 milyon liraya çıkmış.
Bunların tamamına yakını emekli…
Maliye Bakanı neyi eşitlemek istiyor?
AB, ABD ve bunların örgütlerinin isteklerini emir sayan hükümetler, “süren doldu” diye on binlerce işçiyi zorla emekli etmiş, kalanların emeklilik süresini “ölmeden emekli olamazsına” yükseltmişlerdi. 
Bu yetmedi. 
OECD istedi diye, 2008 yılında emeklilerin maaşlarını bir gecede, çalışırken aldıklarının % 65’ine indirdiler. 
Kastettiği eşitleme böyle bir şey olsa gerek.
Ama yetmemiş olmalı ki, daha da ‘eşitlemek’ istiyor. İlla da ‘eşit işe eşit ücret’ olacak.(!) 
Diyor ki, “emekliler OECD ülkelerinin emeklilerine göre zenginler.” 
Bakla çıktı. 
Çok yazıldı çizildi diye bunun üzerinde durmayacağım. 
Başka bir eşitliğe değineceğim. 
İşçi ölmeden emekli olamayacak, ama milletvekilinin vekillikten emekli olabilmesi için 4 yıl yetecek. 
Bu mu eşitleme?
Bu, sizin “12 Eylül Anayasası” dediğiniz Anayasanın eşitlik ilkesine bile aykırı. 
İnsanlığa aykırı.
İşçi ekmekle karnını doyuracak, milletvekili, bürosunu süslemek için, sadece saksıya (çiçeksiz saksı) 600 lirayı, emeklinin bir aylık maaşı tutarını verebilecek. 
Bu mu?
İşçi emeklisi, çocuklarına utancından, “bayramlar gelmesin” diye dua edecek, açlıktan nefesi kokacak. Milletvekili, bir gecede maaşını 12 bin liraya çıkaracak. Bu mu?
Üstelik Meclis Başkanı toplayacak bütün partilerin grup başkan vekillerini, “anlaşalım, medyadan çekinmeyelim” diye kahramanca (!) direnişe davet edecek?
12 işçi emeklisinin maaşı tutarındaki maaşı kendilerine hak sayan ve direnişe çağıranlar, işçi emeklilerinin ne yapması gerektiğini de göstermiş oluyorlar.
“Zenginler doymadığı için yoksullar doymazmış”

Sitene Ekle