'Gençliğe
Hitabe'nin yerine o varmış'
Başbakan'dan
biz dindar gençlik sözünden sonra kindar gençlik özlemi içinde olduğunu
duyduk" diyen CHP Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, "Mustafa Kemal
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ne yasaklamanın ardından başka bir düşünce varmış.
Necip Fazıl Kısakürek'in Gençliğe Hitabesi varmış" diye konuştu.
CHP Merkez
Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Güler, toplantı sonrasında basına açıklamalarda bulundu ve sorularını
yanıtladı.
Cumhurbaşkanı
Seçim Kanunu ile MİT Kanunu'nun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesine ilişkin
argümanların MYK toplantısında değerlendirildiğini belirten
Güler,
"Cumhurbaşkanlığı seçimi hakkındaki kanunu 26 Ocak'ta yayımlandı Resmi
Gazete'de Mart'ın sonuna kadar 60 gün süre veriyor Anayasa Mahkemesi. Zamanımız
var" dedi.
MİT
Kanunu'nun TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinin son derece çetin geçtiğini ve
CHP'nin muhalefet görevini gereğiyle yerine getirdiğini belirten Güler,
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın bu konuda CHP'ye yönelik sözlerini de
eleştirdi.
Güler,
"Arınç'ın '60 kişi kaldılar. Bu kadarmış MİT Kanunu'nun değişikliğine olan
ilgileri' şeklindeki sözlerini gülerek karşıladık. Bir kez daha demokrasiyi
niteliğinde değil, niceliğinde, sayısında gören zihniyeti dile getirdiğini
düşündük" diye konuştu.
DDK'nın
Hrant Dink raporu
Güler,
MYK'da Devlet Denetleme Kurulu'nun Hrant Dink suikastine ilişkin raporunun da
ele alındığını belirtti. Rapordaki tespitlerin AK Parti iktidarının
sorumluluğunu işaret ettiğini iddia eden Güler, şöyle konuştu:
"Bu
saptamalar CHP'nin başından beri dikkat çektiği sorumlulukların DDK tarafından
da saptandığına göstermektedir. Yorumlarımız, saptamalarımız siyasal yorumlar
değilmiş demek ki... Sayın Başbakan veya Hükümet herhalde bu saptamalara da
karşı çıkmayacaklar. Çünkü çok önemli bir yasayı beş saatte imzalayan ve
Hükümeti üzmeyen Sayın Cumhurbaşkanı adına hazırlanan bir raporun
saptamalarından söz ediyoruz."
Güler,
MYK'da ekonomik gelişmelerin de değerlendirildiğini ve alarm veren ülke
ekonomisi nedeniyle Hükümetin uyarılması gerektiği tespitinin yapıldığını
aktardı.
"Tüzük
taslağı itibariyle kurultaya hazırız"
MYK'nın 16
ve 17. Olağanüstü Kurultaylara ilişkin hazırlık çalışmalarını da ele aldığını
anlatan Güler, "Tüm örgüt kesimlerinin görüşleri alınmış oldu. Biz tüzük
taslağı itibariyle kurultaya hazırız" dedi.
Güler,
açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir
gazetecinin 27 Şubat Pazartesi günü yapılacak 17. Olağanüstü Kurultayda
izleyicilerin salona alınıp alınmayacağına ilişkin soruya Güler, "Basın
elbette olacak, izleyici alınmayacak diye de bir karar almadık. Böyle bir
yasaklamamız yok" karşılığını verdi.
Güler, bir
başka soruyu yanıtlarken de 26 Şubat Pazar günü yapılacak 16. Olağanüstü
kurultaya katılınmaması yönünde delegelere herhangi bir çağrının yapıldığına
inanmak istemediklerini söyledi. Kurultay sürecinde çok sayıda iddianın ortaya
atıldığını ifade eden Güler, her şeyi yaşayarak göreceklerini, ancak görkemli
bir kurultay yapacaklarına inandıklarını belirtti.
Güler,
Anadolu Ateşi'nin 16. Olağanüstü Kurultay'da sahne almasının söz konusu
olduğunu, kültür sanat dünyasında başarılı işler yapmış çok sayıda kişiye da
kurultay daveti yapıldığını belirtti.
Tüzük
taslağında öneriler doğrultusunda önemli değişiklikler yapıldığını da belirten
Güler, son şeklinin tüzük komisyonunca yarın ya da Çarşamba günü kamuoyuna
sunulabileceğini söyledi.
Güler, bir
başka soruyu yanıtlarken de Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu'nun Anayasa Mahkemesi'ne
götürülmesine ilişkin "Bu Anayasa Mahkemesi'ne mi götüreceğiz?"
şeklinde görüşlerin de ortaya çıktığını, ancak CHP olarak ülkenin yüksek yargı
organlarına güvenin yitirildiğinin asla ilan edilmemesinden yana olduklarını
vurguladı.
Başbakan
Erdoğan'ın sözleri
CHP Sözcüsü
Güler toplantının sonunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hafta sonu
partisinin gençlik kollarınca düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmaya da
değindi.
Güler,
şunları kaydetti: "Başbakan'ın kendi gençlik kollarına verdiği görevlerle
ilgili sözleri çok rahatsız edicidir. Orada kinini, kalbini, kininin, kalbinin
davacısı ol diyor. Başbakan'dan biz dindar gençlik sözünden sonra kindar
gençlik özlemi içinde olduğunu duyduk. Başbakan'ın kendi gençliğine verdiği bu
görevden ürktük. Başbakan'ın toplumu birbirine düşürme ve en önemlisi de
kendini takip eden gençliği kendini takip etmeyen gençliğin üzerine saldırtma
sözlerini büyük endişe ile asla sindirilemez sözler olarak karşıladık.
O sözler
Necip Fazıl Kısakürek'in 'Gençliğe hitabe' adlı yazısından. Öyle görünüyor ki
Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ne yasaklamanın ardından başka bir
düşünce varmış. Necip Fazıl Kısakürek'in Gençliğe Hitabesi varmış. Hemen
söylediği o cümlenin ardında başka bir cümle var. Başbakan kendi gençliğine
şöyle bir görev veriyor. 'Halka değil hakka inanan. Meclisi'nin duvarında
hakimiyet hakkındır düsturuna hasret çeken. Gerçek adaleti bu inanışta bulan ve
halis hürriyeti hakka kölelikte bilen bir gençlik'.
Özgür
gençlikte değil, akılcı gençlikte değil, bilimle yürüyen gençlikte değil. Hakka
kölelikte gören bir gençlik... Bu referans Başbakan'ın dinci bir devlet özlemi
içinde olduğunun kanıtıdır. Biz bir başbakanın kendi ülkesindeki insanları
birbirine böyle kin
besletmeye
teşvik etmesinden utanç duyuyoruz ve bu sözleri hiçbir zaman kabul
etmeyeceğimizi, bu sözlerin gereğini yapmalarına hiçbir zaman izin
vermeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz."
0 yorum:
Yorum Gönder
Teşekkürler...